Sağlık

Diz hastalıklarına dikkat edilmeli!

Son senelerde diz bozukluğu yaşadığından, dizlerinin bundan sonra vücudunu taşımakta zorluk çektiğinden yakınan insan adedinda artış yaşanıyor.

Ortopedist Prof. Dr. Mehmet Aşık’ın verilen bilgiye göre de, son 20 senede diz problemlerinin görülme sıklığı %65 artmış durumda. Dr. Aşık, hareket özgürlüğünü kısıtlayan ve hayat niteliğini düşüren diz problemlerindeki bu tablonun çağdaş hayatın bir getirisi olduğunu söyledi, hareket etmeyen hayat ve kilo artışına ilgi çekti.
İnsan ömrünün uzaması ve ihtiyar nüfusun artması, diz problemlerinin daha çok gündeme gelmesinde etkili fakat eksperlera göre, son senelerde genç insanlarda da sık karşılaşılan diz problemlerinin bu denli yükselmesinde en mühim faktör hareket etmeyen hayat tarzı.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aşık, yaptığı açıklamada, orta yaşı işlemiş popülasyonda aşağı yukarı 10 bireyin 3 ya da 4‘ünde diz bozukluğu yaşandığını belirtti, “Yıldan yıla da bu görülme sıklığı artmaktadır. Yapılan bir çalışmada son 20 senede diz problemlerı sıklığının %65 arttığı gösterilmiştir” dedi.

Doktor Mehmet Aşık, teknolojinin sağladığı basitlikler sebebiyle hareket etmeyenliğin arttığını, bunun neticesi olarak da insanların daha çok kilo aldığını ve diz etrafı kaslarının zayıfladığını söyledi:

“Genellikle kilo bozukluğu bulunan, usulüne ideal spor yapmayan ve ailesinde diz bozukluğu olan şahıslarda gelişen yaşla birlikte diz problemlerı görülme riski daha çokdır. Dizlerimiz hayatımız vakitsince bütün beden ağırlığımızı taşımakta, bu sebeple alınan kilodan da en çok büyülenen mafsallerimizin başında gelmektedir. Diz bozukluğu ile başvuran hastalarımızda, %10’luk bir kilo kayıbı bile diz işlevlerini mühim ölçüde iyileştirmekte ve ağrılarını gidermektedir. Kilo vermek diz kireçlenmesi olan hastalarımızda tedavide en çok etkili olacak faktörlerden biridir.”

MERVİDEN ÇIKMAK NE ZAMAN SAKINCALI?

Bazı eksperler merdiven inip çıkmanın kilo denetimi yönünden faydalı olduğunu söylerken, bazıları merdiven çıkmanın diz mafsalını yıpratarak zarar verilen görüşünde. Ortopedi Eksperi Dr. Aşık’ın değerlendirmesi ise şu şekilde:

“Merdiven çıkmak gün ortamında harcanan enerjiyi çoğaltarak kilo denetimi ve kas gücü sağlar, bu da diz ağrısı görülme sıklığını azaltır. Ama bunu herkese genellemek doğru olmaz. Kişinin diz sağlığına ve kilo halina göre merdiven çıkmak bazı durumlarda tam tersi etkiyle dizlere zarar verebilir. Eğer hastada patellofemoral (diz kapağı) mafsalı kıkırdağı ile alakalı bir problem yoksa merdiven inip çıkmasında bir sakınca yoktur. Eğer patellofemoral kıkırdak hasarı ya da kireçlenmesi varsa, o vakit tedavi adımında merdiven inip çıkmayı bir vakit kısıtlamak ya da asgariye indirmek lüzumebilir.”

Diz mafsalınde sık sık karşılaşılan problemlerin başında; mafsaldeki kayganlığı gerçekleştiren sinovial sıvının karakterinin bozulması, kıkırdak harabiyeti ile seyreden diz kireçlenmesi ve menisküs yırtığı geliyor. Daha çok sporcularda ya da travma geçirenlerde görülen bağ yırtıkları, diz kapağı ve kıkırdak yaralanmaları, diz etrafı kas ya da tendon problemlerı, diz enfeksiyonu denen septik artrit ve Romatolojik problemler de dizleri vuran problemler arasında.

Diz hastalıkları tedavisindeki asli hedefin, hastanın ağrısız bir şekilde mobilizasyonu sağlamak olduğunu, ilaç ve hareket tedavileri ile netice alınamayan hastalarda döneme cerrahinin girdiğini ifade eden Dr. Aşık, diz ameliyatlardaki başarı oranının sebebe bağlı olarak değişmekle birlikte kireçlenme ve spor kaynaklı diz yaralanmalarda %95 olduğunu söyledi, bu başarı seviyesine hasta uyumunun büyük katkı sağladığını sözlerine ekledi.

YAPAY EKLEM YANİ DİZ PROTEZİ DE SEÇENEKLER ARASINDA

Diğer tedavilerle giderilemeyen, dizlerde fonksiyon kayıbına, ağrıya yol açan ve hareket yenekeğini azaltan hallerde ise diz protezi gündeme gelebiliyor.

Daha ileri kireçlenmelerde istirahat halindeyken ve hem de gece yatarken bile ağrı olabildiğini açıklayan Ortopedist, “Kireçlenme fonksiyon kayıbına, hayat niteliğinin bozulmasına sebep oluyorsa, ameliyatsız tedavi modaliteleri ile diz mafsalını koruyup hayat niteliğini artırıp, diz işlevlerini geri kazanamıyorsak yapılması lüzumen suni mafsal yani diz protezidir” dedi.

Diz ameliyatlarının mümkün komplikasyonlarına da değinen Aşık, “Her türlü diz ameliyatının genel hedefi bireyin ağrısız ve işlevsel bir mafsala ulaşmasıdır. Farklı diz problemlerina yönelik çoğu ameliyat tarzı olsa da diz ameliyatlarının en mümkün komplikasyonları enfeksiyon, derin ven trombozu (damarda pıhtı) ya da ameliyat ardından hareket kısıtlılığıdır. Çok şükür ki bu komplikasyonların görülme sıklığı lüzumtiğince düşüktür” ifadelerini kullandı.

“DİZ CERRAHİSİNDE AMERİKA’DA NE YAPILIYORSA ÜLKEMİZDE DE BAŞARIYLA YAPILIYOR”

“Türkiye, diz cerrahisinde nasıl bir noktada? Ameliyat adedi ve başarı oranlarını göz önüne alarak ‘Türkiye diz cerrahisinde başarılı bir ülke’ diyebilir misiniz?” sorusunun yöneltilmesi üstüne Prof. Mehmet Aşık, “Avrupa ülkeleri ve Amerika ile karşılaştırıldığında ameliyat adedinda ve ameliyat başarısında bir fark olmadığını düşünmekteyim. Ortopedik cerrahi yönünden dünyanın tıpta en ilerlemiş ülkesi Amerika’da ne yapılıyorsa bugün ülkemizde de başarı ile yapılabilmektedir. Türkiye seneden yıla diz cerrahisi ile alakalı yayınlarda, uluslararası kongrelerde adından sıkça söz ettirmektedir” cevabını verdi.

DİZ CERRAHİSİNDE BAŞARININ KRİTERLERİ NELER?

Hasta ve doktorun amaç olarak koydukları hayat kalitesine ulaşmak, protez hastaları amacıyla hastanın ağrısız mobilize olmasını sağlamak, hasta sporcu ise yaralanma evveline yakın fonksiyonu yine kazanmak, diz cerrahisinde başarının kriterleri olarak nitelendiriliyor.

Ortopedi ve Travma Eksperi, diz protezi ya da diz ameliyatı yaptıracak olanların, ameliyat kararı verirken, doktor ve hastane seçerken göz önünde bulundurması lüzumen noktaları ise şu şekilde anlattı:

“Diz protezi ya da başka diz ameliyatlarında, hasta ve doktorun birlikte ameliyat risklerini, ameliyat ardından vakitci ve ameliyat ardından amaçlanan işlevsel hali değerlendirerek ortak karar vermesi en doğrusudur. Hastaların bilhassa bu kararı birlikte verebilecekleri, diz cerrahisi bölümünde uzmanlaşmış ekibi olan, yeterli cerrahi donanıma ve ameliyat ardından yeterli fizik tedavi imkânına sahip hastaneyi seçmesi lüzumlidir.”

YAŞLILIKTA RAHAT ETMEK İÇİN GENÇLİK YILLARINDA DİZLERİNİZE İYİ BAKIN!

“Ameliyata, ilaca, tedaviye lüzum kalmadan, kaliteli bir hareket özgürlüğü amacıyla diz sağlığında ilgi edilmesi lüzumli olanlar nelerdir? Genellikle ihtiyarlıkta rahat etmek amacıyla gençlik senelerinde nelere ilgi edilmeli?” şeklindeki soruya Prof. Dr. Mehmet Aşık’ın cevabı ise, “Dizlerimizi geleceğe hazırlamak çok mühim. İlk olarak dizlerimize binen yükü azaltmalıyız yani kilo almamalıyız, günlük egzersizlerimizi bir hayat felsefesi halina getirmeliyiz, spor evveli ve ardından ısınma ve germe hareketlerimizi yapmalıyız, fiziki halimuza ideal spor seçmeliyiz, diz etrafı kaslarımızı optimum gücünde tutmalıyız. Eğer bunları yapabilirsek diz sağlımızı lüzumtiğince koruruz” şeklinde oldu.

İlgili Makaleler

12 Yorum

Başa dön tuşu