Geçmeyen yorgunluk neden olur, nasıl geçer?

Geçmeyen yorgunluk dendiğinde derhal derhal herkes bu halden şikayetçi bulunduğunu söyler. Çoğu şahıs bu hali öneme almasa da gerçekte çoğu hastalığın habercisi olabilecek derecede mühimdir. Bireyler kendilerini sıksık yorgun, halsiz, bitkin ve uykusuz olarak hissediyorsa ve bu şikayetler uzun vakit devam ediyorsa bir hastalık olabilir. Bu sebepten dolayı şahıslar kendilerinde geçmeyen yorgunluk sendromu görüyorsa bir hekime başvurmaları gerekir. Buna göre; geçmeyen yorgunluk namacıyla olur? Hangi hastalığın habercisidir?
Geçmeyen yorgunluk dendiğinde derhal derhal toplumun büyük bir kesimi kendinde bu halden muzdariptir. Bireyler kendilerini sıksık yorgun, hasta, uykulu, halsiz ve bitkin hissederler. Kalp yetmezliği, kansızlık, şeker, tiroid gibi hastalıklar da şunların sendromu olabilir. Geçmeyen yorgunluk ihmale gelmeyecek türdendir. Uzun vakitli devam ediyorsa ve sıksıkliği varsa kesinlikle bir doktara danışılmalıdır. Buna göre; geçmeyen yorgunluk namacıyla olur? Geçmeyen yorgunluk hangi hastalığın sendromudir? İşte ayrıntılar burda…
GEÇMEYEN YORGUNLUK NİÇİN OLUR?
- Kansızlık: Yorgunluğun en sık gördüğünüz hastalık grubu anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobinin eksikliği bireyin kendini yorgun ve halsiz hissetmesine namacıyla olur. Bu halde şahısye* kesinlikle bir eksper hekim muayenesi ve lüzumlu tetkikler yaptırılmalıdır. Gerekli tedavi planlaması kansızlık giderildikten sonra yorgunluk duygusunun de ortadan kalktığı görülecektir.
- Depresyon ve stres: Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Depresyon da bireylerin kendisini yorgun hissetmesine namacıyla olabilir.
- Tiroit hastalıkları: Hipotiroidi* başta olmak üzere endokrin hastalıklar da bireyin kendisini çok yorgun hissetmesine namacıyla olur. Hatta hipotiroidi* hastalarının etraflarında tembel olarak tariflenen şahıslar bulunduğu söylenir. İş gerçekleştirme istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, iş yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır şunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sıksık yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek bulunduğu vakit günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.
- Kanser: Yorgunluk, bir grup erken onkolojik hastalıkların sendromu de olabilir. Kanser hücreleri hastanın bütün beden sistemlerini bozarak yorgunluğa namacıyla olabilir. Mesela kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. Bir de bütünörler insan organizmasına göre çok süratli metabolik etkinlikye sahiptir. Yani şekeri daha süratli tüketir, bireyin kan şekerini düşürür ve oksijeni daha çok harcarlar. Çünkü bütünörler süratli büyüyen dokulardır. Gereksinimleri de çok çoktur ve bireyin aleyhine alıp şunları harcadıkları amacıyla de şahıs kendini yorgun hissedebilir.
- Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliklerinin de en mühim belirtilerinden birisidir yorgunluk. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, şunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları amacıyla yorgunluk yaratırlar. Birey bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır..
Enfeksiyon hastalıkları: Vücutta detaylı namacıylalerle meydana çıkan enfeksiyon hastalıkları da yorgunluğun sık görülen namacıylalerini oluşturmaktadır. Bunlar:
- Hepatit yani karaciğer iltihaplanması
- Kalbin iç yüzünün iltihabı
- Kalp zar iltihapları
- Verem (tüberküloz)
- Parazit hastalıkları
- AIDS şeklinde sıralanabilir.
- Metabolik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, kalsiyum yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi hallerde da bedentaki kan tuzları ve minerallerdeki azalmalar yorgunluğun meydana çıkmasına namacıyla olabilir. Bu hastalık ve halların erken dönemde tedavisi çok mühimdir.
8-Uyku apnesi: Yaşam niteliğini bozan en mühim problemlerden olan uyku apnesi de yorgunluğun mühim sebeplerinden birisidir. Yeterli vakitde, kaliteli bir uyku uyuyamayan şahıslar kendisini ertesi gün aşırı yorgun hissedecektir. Bu hal gün amacıyladeki bütün faaliyetlere yansır.
- Fiziksel güçsüzlük: Yorgunluk, fiziksel güç ve kondisyonla da çok ilgilidir. Kondisyonlu ve kuvvetli bir şahıs daha geç yorulur. Yaşa göre sıhhatli beslenerek ve derli toplu fiziksel etkinlik ile kas kuvvetini çoğaltmak ve güvenliğini sağlamak yorgunluğun önüne geçebilir.
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALIDIR?
Birey, daha evvelce yorulmadan kolaylıkla yapabildiği işleri bundan sonra yorularak yapıyorsa bir hekime başvurmalı, yorgunluğun namacıylai araştırılmalıdır. Hatta bireyin özgüveninin azalması, kendisine eskisi kadar iyi bakmaması da bir meseleye işaret olabilir. Geçici yorgunluklar çok mühim sayılmamaktadır fakat vakitğen yorgunluk bulunduğunda bu hal kesinlikle önemsenmelidir..
Sağlık önemli…
teşekkürler
Güzel yazı olmuş