Sağlık

Hamilelerin ortak kabusu!

Uyku hepimiz amacıyla en asli gereksinimlardan biridir. Genellikle gebelik devresininde değişen uyku düzeni, aslında; anne ve babanın bebeğe alışma sürecini pekiştiren bir tabiat mucizesidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Eksperi Op. Dr. Meriç Çağrı Ağır, anne adaylarının uyku düzeni ile alakalı merak edilenleri yanıtladı.

Yaz ayları ile beraber uykuya dalmak ve kaliteli bir uyku düzeni, hepimiz amacıyla zorlaştı. Sıcak havalar ve hamileliğin oluşturduğu birtakım uyku problemleri bir araya gelince gebeler amacıyla uykusuzluk kafaya çıkılması zor bir problem haluna gelebilir..

Anne adaylarının uyku düzeninin hem kendilerinin hem de bebeklerinin sağlığı amacıyla son derece mühim bulunduğunu bildiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Eksperi Op. Dr. Meriç Çağrı Ağır, “İlk aylarda progesteron hormonu etkisiyle her fırsatta uyumak isteyen gebeler, 2. trimester denilen 4., 5. ve 6. aylarda normal uyku düzenine yaklaşsalar da; son üç aylık devrede büyüyen karın ve buna bağlı sık idrara çıkma gibi rahatsızlıkları nedeniyle uyku problemleri yaşarlar.” diye söylemde bulundu..

Uyku düzenindeki farklılık bebeğe alışma sürecinizi destekliyor!

Gebeliğin ilk aylarında hamilelerin pek çoğunda yorgunluk ve yoğun uyku talebi şikayeti görüldüğünü bildiren Op. Dr. Meriç Çağrı Ağır, “1. trimester denilen bu ilk 3 aylık süreçte görülen bu şikayetler aslında, bedeninizin gebeliğe alışma sürecinin belirtileridir. Bir mucize olan bedenimiz, hamilelik sürecinde olağanüstü bir ritim ve uyum tablosu çizer. Artan uyku ihtiyacı, hamilelik sürecinde beyninizin sıhhatli olarak işlevini yerine getirebilmesini ve vücudunuzun bu süreçte gereksinim duyacağı lüzumlu maddelerin depolanmasını sağlar.” diye konuştu. Ağır, öte yandan anne adayının uykuya ayırdığı vakitın yükselmesi ile, derhal her hamilenin yaşadığı bulantı problemunda da azalma gözlendiğini ve bu sayede sigara dumanı gibi toksik maddelerden kaçınmanın sağlanabileceğini belirtti.

İkinci trimester rahat, üçüncü trimester gergin!

İkinci 3 aylık devresinin anne adayının karnındaki bebeğe, vücudundaki değişimlere en basit adapte bulunduğu ve en az problem yaşadığı devre bulunduğunu bildiren Meriç Çağrı Ağır, “Bu süreçte vakit vakit yorgunluk ve bilhassa çalışan anne adaylarında verim düşüklüğü gibi şikayetler görülmektedir. Anne adayı bilhassa gün içersinde mini şekerlemeler yaparak ya da en azından vücudunu dinlendirmeye özen göstererek bu halle savaşabilir.” dedi. Op. Dr. Ağır, bebeğin geliştiği ve karnın büyüdüğü bu süreçte, bebeklerin % 90’ının anne karnında vücutlarını sola döndürdüklerini ve bu sayede annenin omurgasının sağında tespit edilen büyük toplardamara baskı yapmayarak dolaşımı rahatlattığını belirtti. “Anne adayının hamilelik süresince sırt üstü yatmaktan kaçınması, olası gerektiğince sola yatarak daha rahat uyuması sağlanabilir.” diye konuştu..

Üçüncü trimesterda annenin bebeğinin doğumuyla alakalı heyecan, beklenti ve gerginlik yaşayabileceğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Eksperi Meriç Çağrı Ağır, “Anne adayının bu süreçte bebeğinin sağlığı ve hayatına getireceği farklılıklarla alakalı endişe duyması son derece normaldir. Bu amaçla uykuya dalmada problem yaşanabilir. Öte yandan büyüyen karın ve buna bağlı çoğalan idrara çıkma talebi de kaliteli uykuya engel olur” diye konuştu. Bu süreçte doğum ve bebekle alakalı sık görülen rüyaların da etkin bulunduğunu bildiren Ağır, uykunun kaçması halunda ayağa kalkılıp hareket edilmesinin yararlı olacağını belirtti..

“Annenin gün içersindeki hareketliliği bebeğin sallanmasını, bundan dolayı rahatlayıp uyumasını sağlar. Gece annenin dinlenmesi esnasında uyanan bebek, sıksık tekme atarak anneyi uyandırır. Bu hal bebeğin, doğum ardından yaşanacak uykusuzluklara anneyi hazırlama şekli olarak yorumlanabilir” dedi..
Yine son aylarda sık sık görülen kramplara karşı magnezyum yönünden varlıklı yiyecekler tüketilmeli ve hekiminiz doğrulusunda lüzumlu görülmesi halunda magnezyum tabletleri alınmalıdır..

Daha rahat uyumak olası mü?

Alınacak birtakım önlemler ile hamilelikte daha rahat bir uykunun olası olma ihtimalini bildiren Meriç Çağrı Ağır, önerilerini şu şekilde sıraladı:

-Aynı saatlerde yatıp kalkarak metabolizmanızı eğitmeye çalışın.
-Oda ısısını 21 dereceye sabitleyin.
-Yatacağınız odayı kesinlikle havalandırın.
-Yatmadan en az 1 saat evvelce televizyon, telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlarla irtibatınızı kesin.
-Fiziksel ve ruhsal yönden sizi zorlayan aktiviteleri gündüz saatlerinde sağlamayı tercih edin. 
-Gün içersinde kesinlikle yürüyüşe çıkın.
-Gece yatmadan birkaç saat evvelce sıvı almayı keserek tuvalet ihtiyacınızı yönetmeye çalışın. 
-Midede meydana gelen ekşime problemine karşı aniden çok yastık kullanın.
-Son aylarda çoğalan sağa sola dönme problemunu en aza indirgemek amacıyla bacaklarınızın arasına ve sırtınıza yastık koyabilirsiniz.
-Yatmadan evvelce hafif egzersizler yaparak laktik asit sayısını artırıp uykuya daha rahat geçiş yapabilirsiniz.
-Yatmadan evvelce ılık bir duş alın, isterseniz ılık bir bardak süt tüketebilirsiniz..
-Rahat soluk almak amacıyla olası bulunduğunca sol yanınıza yatmaya çalışın..

İlgili Makaleler

28 Yorum

  1. selamun aleyküm sayfan gerçekten mükemmel, facebookta paylaştım

Başa dön tuşu