

Her meme kanseri hastasının kemoterapi almasına lüzum olmadığını, akıllı ilaç olarak adlandırılan amaca yönelik tedavilerin de meme kanseriyle mücadelede mühim rol oynadığını altını çizen Onkolog Prof. Dr. Uğur Coşkun, meme kanserine karşı tasarlanan akıllı ilaçların, kemoterapiden daha etkili olabildiğini söyledi.
Yayılma gösteren kanser hücrelerinde kemoterapinin tek alternatif bulunduğunu ve birtakım hormon ilaçlarının da tedavide kullanıldığını izah eden Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, “Günümüzde kanser tedavisinde büyük ilerlemeler oldu. Genellikle kanser hücrelerinin çoğalmasına, yayılmasına sebep veren yolaklar ve onları yöneten faktörler meydana çıktıktan sonra, bunlara özel ilaçlar geliştirildi” dedi.
MEME KANSERİ HERKESTE AYNI OLMUYOR
Meme kanseri tedavisinde evvelce kanser türünün tanınması lüzumtiğine ilgi çeken Onkolog şu şekilde devam etti:
“Genellikleri nedir, süratli artan bir kanser mi, hormon tedavisine duyarlı bir kanser mi ve hangi mekanizmayla gelişiyor? Bunları saptadıktan sonra ona ideal ilaçları sunarak kanseri yok etmemiz olası oluyor. Önce kanseri tanımamız, arkasından da yok etmemiz şeklinde bir uygulamamız oluyor. Öncesinden çok değişik zira meme kanseri herkeste aynı olmuyor. Kiminde birtakım onkogenler (kanser geni) aktif duruma gelir iken kiminde birtakım tümör supresör genler (tümör baskılayan gen) inaktifleşiyor. Bunlar mutasyonlar neticesi oluyor ve bunlara bağlı kanserin çoğalma ve yayılması ile alakalı birtakım yolaklarda aktivasyon oluyor. Bunları belirlediğimiz vakit tedavi çok daha başarılı oluyor.”
Coşkun, her meme kanseri hastasının kemoterapi almasına lüzum kalmadığını ifade ederek, “akıllı ilaç” dedikleri amaca yönelik ilaçlar üretildiğini dile getirdi.
KANSER YAYILMIŞ OLSA DA İYİLEŞME SAĞLADIĞIMIZ HASTALAR OLUYOR
Bu amaçla her meme kanseri hastasına kemoterapi yapmadıklarını açıklayan Doktor Uğur Coşkun, şu şekilde konuştu:
“Yayılmış hastalığı olanlarda da erken evre hastalığı olanlarda da kemoterapi vermediğimiz kümeler oluyor. Mesela erken dönemde hastalarda evvelceden belli bir gruba körlemesine kemoterapi verirdik ama şimdi birtakım testler geliştirildi. Erken evre hastalıkta belli bir sayıdaki genlerin analizleri gerçekleşiyor ve ona göre risk skoru saptama prosedürü gerçekleşiyor ve yayılma, tekrarlama riski düşük tespit edilen birtakım hastalar bu sayede kemoterapi almadan kurtuluyorlar. Yine hastalığı yayılmış olan şahıslarda tümör hücrelerinde tespit edilen birtakım reseptörlere ya da kanser hücre çoğalması ile alakalı yolaklara karşı tasarlanmış ilaçlar var. Bunlar kemoterapilerden çok daha etkili. Bunlara amaca yönelik tedaviler diyoruz. Yine hormon baskılayıcı tedavilerle alakalı çok büyük ilerlemeler oldu.”
Onkoloji Uzmanı, hormon tedavisine karşı direnci engel olan tedaviler de geliştirildiğini dile getirerek, tüm bunları kullandıklarında çok iyi sonuçlar elde ettiklerini belirtti, erken tespitin önemine ilgi çekti:
“Erken tespit bulunduğu vakit çok iyi sonuçlar alıyoruz ama hastalığı yayılmış olan hastalarda bile biz şayet kanserin mekanizmasını saptayabilirsek ona karşı tedavilerle kanseri önlediğimiz ve tamamiyle şifaya benzer haller elde ettiğimiz hastalarımız olmakta. Çok iyi moleküler, kalıtsal ve patolojik araştırmalar yaptıktan sonra tedavi uyguluyoruz. Tüm kanserlerde en çok korktuğumuz tehlikeli hal bedene yayılmasıdır ama yeni tedavilerle kanser yayılmış da olsa tamamiyle iyileşme sağladığımız hastalar olmakta. Yine aşı tedavileri araştırılıyor. Birtakım moleküler yolaklara yönelik tedaviler araştırılıyor. Bu ilerlemelerin en çok bulunduğu kanserlerin başında geliyor meme kanseri.”
NTV
helal olsun bilgilendirici
selam arkadaşlar web sitesi vallaha billaha hoşuma gitti, teraziye tıkladım
memnunum vallaha
Güzel yazı olmuş
tebrikler